ESKİ EVLER - UŞAK

                                                     


                                                       TARİHİ UŞAK EVLERİ
                                                           "Bir küçük Anı"

Renklerin ahengi büyülüyor bu tarih kokan caddeyi.  Kahverenginin her tonu evlerin pembeliğine, maviliğine ve sarısına karışıyor.
Tahta kapılar ve pencereler, tıpkı çatıya dizayn edilmiş kiremit parçaları gibi yağmura yüz tutmuş. Boylu boyuna sessizdi cadde. Köşe başında mavi tabelanın dikildiği durakta birkaç yolcu, caddenin sonunda küçük-şirin bir market, marketin önünde annesiyle harçlık pazarlığı yapan sitemli bir çocuk…

Güneşin çatıya vuran ışığı, kahverengiyi turuncuyla kıyaslar gibi renk değiştiriyor.

Evler savaşta yetim bırakılmış ve terk edilmiş kadar sessiz. Arka caddeden gelen tavuğun sesi, varlığını bu terk edilmiş caddeye hissettiriyor gibi, köpeğin havlama sesleriyle bir yerde bozuluyordu aslında bu terk edilmişlik.

Gelen giden yok diyecek kadar az...

Tek duyulan arabaların koca sokağa bıraktığı tok sesler...

Tekerlekler yarattığı seslerle yetinmiyor yerdeki tozu toprağı da havaya karıştırıp ortadan kayboluyor, sonra yerine tekrar yeni bir araba geliyor. 

Ardından yine derin ve huzurlu bir sessizlik. Bir balerinin dans ederken salona bıraktığı ayak sesleri kadar işitilmesi zor bir sessizlik...

Evlere restore edilmiş her renk, rüzgara eklenen yeni bir koku gibi havayla dans ediyor, sarının hüzünü, mavinin gökyüzüyle bütünlüğü, pembenin içi ısıtan sıcaklığı, yeşilin çimenliği anımsatan ferahlığı tüm caddeye hakim...

Aşağı cadde de bulunan mavimsi cami, kubbesiyle tepeden eşlik ediyordu bu tarih kokan evlere. Cadde yine sessizdi, arada bir caddeye bırakılan ayak sesleri, arabaların egzozlarından çıkan cızırtılar, fotoğraf çekilmek için poz veren gençler, marketten ihtiyacını alan ve dönüp caddeye göz ucuyla bile bakmayan birkaç alışmış insan…


Sonra yine derin bir sessizlik, sessizliğe karışan araba sesleri…

Yorumlar

Popüler Yayınlar