KÜLTÜR FİLMLERİ
HADİ BİR DE BURADAN BAK!
BARAN FİLMİ GÖSTERGEBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME
Yönetmen: MAJİD MAJİDİ
Tür: DRAM
YAPIM YILI:
2002
GADJO
DİLO FİLMİ GÖSTERGEBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME
Yönetmen:
TONY GATLİF
Tür: DRAM/KOMEDİ
YAPIM
YILI: 1997
Analiz;
Tony Galfit Cezayirli
Çingene bir annenin oğlu olarak dünyaya gelir ve filmlerindeki ana konuyu
ağırlıklı olarak şahit olduğu çingene kültürü üzerine kurar. Gadjo Dilo (Çılgın
Yabancı)’da yönetmen, hayatlarını müzik ve eğlence üzerine kurmuş bir
topluluğun özünü çok iyi yansıtır. Gerek kıyafetleri ile gerek ise müzik ve
mezar başında tuttukları yasları ile özgün bir çingene dilini belgeselleştirir.
Hiç tanımadığı bir kültürün içinde kendisini bulan, Çingene dilinde “Gadjo”
diye anılan yabancı isimli karakter Stephanie’nın yolculuğuyla başlar hikaye,
Stephanie’nın köylü halkı tarafından istenmiyor oluşu tarih boyunca çingene
halkının insanlar ve devlet tarafından ötekileştirilmelerine bir göndermedir.
Galfit, hikayelerinde ki baş karakterlere bir şeyler arama arzusu içinde olan
insanlarla donatır ve bunu Stephanie içinde yapar. Babası için Nora Luca
adından bir sanatçıyı aramaya çıkarken kendi özgür ruhunun açlığını hisseden
Stephanie, gittiği yerin kültürünü özümseyerek oraya ait olur. Tarih boyunca
kültürlerini oldukça diri tutan Çingeneler müzik kimliklerini de
kaybetmemişlerdir. Film boyunca müzik, eğlence ve köylü halkının birbirleriyle
olan atışmalarına şahit oluruz. Fakir, hüzünlü ve muhtaç ama bir o kadar da
eğlenmesini bilen Çingenelerin, özgün müzikleri, mekânsal öğeleri, sosyolojik
altyapıları, coğrafyaya dair ayrıntıları ile perçinlenmiş hayatları Gadjo Dilo
ile iyi harmanlanır. Final sahnesiyle bizlere belgesel havasını fazlasıyla
hissettiren köyün yakılma sahnesi çingene tarihine ışık tutar.
Auteur Sinema anlayışının
vücut bulmuş bir diğer hali ise Macid Macidi’dir. Macidi’nin sinema dilini
bizlere somut olarak gösteren “Baran”, sosyal gerçeklik üzerine inşa edilir ve
özellikle inşaat işçilerinin ve mültecilerin yaşamına dair gerçekleri bizlere
aşk üzerinden anlatır. Başlar da toplumsal bir sorun etrafında şekillenen
hikayenin giderek yönünü aşka çevirmesi Macidi’nin Doğu Romantizmi üzerine
kurduğu sinema dilini iyi yansıtır. İran iffet kurallarınca kadın ve erkeğin
ten temasında bulunmasının ahlaki değerleri ihlal ettiğini düşünürsek filmde
kullanılan sembolik ve metaforik anlatımların yerinde bir yaklaşım olduğunu
görürüz. Örneğin genç kız karakterini canlandıran Baran’ın meyveleri elinden
düşürdüğü sahneyi ele alırsak yönetmen burada aşıkların birbirlerine dokunamasalar
da yakın olduklarını aynı kare içerisinde görünen ellerle ifade eder.
Yönetmenin özellikle isimler üzerinden yaptığı atıflar da dikkatten kaçmaz.
Baran ismi yağmur anlamına gelir. Fakat inşaat ta erkek kılığında çalışır iken
kendisine taktığı Rahmet ismi de hikaye de yer alır. Genç delikanlının ismi de
Latif’tir. Yönetmen, Allah ve kişi arasındaki bağın gücünü gösteren bu üç
isimle beraber bizlere Aşkın Allah’ın bir lütfu olduğunu, yağmurun ise bu
lütufla birlikte yeryüzünde ki insanlara rahmet rahmet yağdığını ifade eden bir
gönderme de bulunur. Film boyunca sesini hiç duymadığımız Kadın oyuncu bir
çocuktur. İran kültürü gereğince Kadın ve Erkek arasındaki sınırların keskin ve
net olması henüz daha reşit olmamış çocuk oyuncuların filmde yer almasını
sağlar. Realist fakat bir o kadar duygusal bir dille anlatılan bu film de aşka
dair tek bir kelime kullanılmamış olsa bile yönetmen Latif’in gözleriyle
bizlere her şeyi anlatır. Mülteci sorunu ve tarihe birçok nokta da ışık tutan
film, merkeze aşkı alarak yine Yönetmenin kendi dilini kurmasını sağlar.
Yorumlar
Yorum Gönder